Kanalizasyon Şebekesi
İZMİR KÖRFEZİ
İzmir Körfezi, toplam 200 km2’ lik alanı ve 11,5 milyar m3’ lük su kapasitesi ile Akdeniz’in en büyük körfezlerinden biridir. Körfeze adını veren ve önemli bir ticaret, endüstri ve kültür şehri olan İzmir, yaklaşık 88000 ha.’lık alanı ile körfez etrafındaki en büyük yerleşim bölgesidir. İzmir Körfezi hidrolojik ve ekolojik özelliklerine göre İç ve Dış Körfez olmak üzere iki ana bölüme ayrılmıştır.
En fazla 20 metreye ulaşan derinliğiyle iç körfez deniz taşımacılığına uygundur. İç körfez İzmir’in ulaşımı açısından çok önemli bir yere sahiptir. Konumu nedeniyle şiddetli rüzgarlara karşı korunaklıdır.
Dış körfez rüzgara açık, daha geniş ve derin, fakat ulaşım etkinliği açısından zayıftır. Dış körfez kıyısındaki Mordoğan, Karaburun ve Foça gibi yerleşimlerde balıkçılık, yatçılık ve yelkencilik yapılmaktadır.
Körfezin kuzeydoğu kıyıları Akdeniz foklarına barınak durumundadır (Foça-Sasalı kıyıları). Karaburun’ un dağlık kıyıları ise el değmemiş koyları, derin ve rüzgarlı yapısıyla ulaşım açısından da elverişsiz olması nedeniyle bakir kalmayı başarmıştır. Karaburun yarımadasının körfez kıyılarında çiftlik balıkçılığı ve süngercilik yapılır; özellikle Mordoğan sonrası Karaburun yarımadası körfezi süsleyen koylarıyla büyüleyicidir.
İZMİR KÖRFEZİNİN 2000 YILINA KADAR OLAN DURUMU
İzmir Körfezi 1960’lı yıllardan bu yana, İzmir şehrinde kentsel nüfusun hızla artması ve endüstriyel kuruluşların sayısındaki artışlar sonucu körfeze doğrudan yapılan arıtılmamış evsel ve sanayi atık suları nedeniyle giderek kirlenmiş ve 2000 li yılların başına gelindiğinde durum iyice kötüleşmişti. Özellikle körfezin iç kesimlerinde kirlilik aşırı boyutlara ulaşmış ve ekolojik denge onarılması güç bir şekilde bozulmuştu.
Meles çayı deltasının ıslah edilmeden önceki durumu
Körfeze yapılan atıksu deşarjlarının yanı sıra, aşağıdaki hususlar da kirliliğin diğer önemli nedenleri arasındaydı.
1-Körfeze ulaşan dereler ile kentsel alana ve körfezin toplama havzasına düşen yağışların taşıdığı kirletici yükler.
2-Körfez çevresindeki havzalardaki tarımsal etkinlikler sonucunda oluşan kirletici yükler.
3-Liman faaliyetleri ile deniz trafiğinden kaynaklanan kirletici yükler.
4-Deniz tabanındaki eski kirli birikimlerden su sütununa geçen kirletici yükler.
5-Açık denizle olan madde alışverişi.
Ayrıca İzmir körfezi içindeki akıntı düzenini olumsuz etkileyen engeller de kirlenmeyi arttırıcı rol oynamaktaydı.
Kirlilik sebebiyle körfezde ötrafikasyon ve kırmızı alg patlaması olaylarıyla da sıkça karşılaşılmaktaydı.
Gerekli önlemlerin alınmasında kaybedilen zaman içindeki oluşumlar, Körfezi ve Körfez kıyılarına ulaşan akarsu yataklarını ve akarsuların denize kavuştuğu yerlerde oluşturduğu delta ve mansapları da gitgide artan bir hızla ve çeşitli şekillerde deforme etmiş, tabii dokularını bozmuş ve kirletmişti.
BÜYÜK KANAL PROJESİ
İzmir Körfezini bu durumdan kurtarmak için, bir yandan şehrin kanalizasyon sorununu çözecek, öte yandan yıllarca biriken kirlilikle rengi bile yer yer kahverengiye dönen körfezdeki kirlenmeyi önleyecek ve ona yarım asırdır kaybettiği doğal canlılığı yeniden kazandıracak bir proje yapılmalıydı.
İzmir Büyük Kanal Projesinin amacı; en basit şekliyle, İzmir’in tüm evsel ve endüstriyel atıksularını toplayarak arıttıktan sonra İzmir Körfezi’ne deşarj etmektir. Ancak yapılacak çalışmalar sadece körfeze dökülen atıksuları toplayıp arıtmaktan ibaret değildir. Yapılacak çalışmalar;
• Atıksu Arıtma tesislerinin kurulması
• Körfeze ulaşan derelerin ıslah edilmesi,
• Yağmur ve yüzeysel su drenajlarının yapılması,
• Körfezde önceden balıkçılık faaliyetleri için yapılmış olan ve akıntıyı keserek kokuşmaya sebep olan dalyanların yıkılması,
• Deniz dibinde akıntıları rahatlatıcı kanalların ve dip taramalarının gerçekleştirilmesi, mevcut ve yetersiz kanalizasyon sisteminin iyileştirilmesini kapsayacak şekilde olmalıydı.
(Resmi büyütmek için üzerine tıklayınız)
Büyük kanal projesi kanalizasyon ağı, pompa istasyonları ve atıksu arıtma tesisleri
İzmir Büyük Kanal Projesi ile ilgili ilk çalışmalar 1969 yılında DSİ tarafından, Camp-Harris-Mesara Ortaklığına yaptırılan fizibilite çalışması olarak başlatılmış, 1983 yılında İller Bankası tarafından İlk Yatırım İhalesi, Ana Kuşaklama Kanalı için yapılmıştır.
1987 yılında İZMİR Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü’nün kurulması ile birlikte projeyi İZSU devralmış ve ilk yatırım ihalesini 1992 yılında yapmıştır.
İzmir’de yaklaşık 4150 km uzunluğunda ana kanalizasyon şebekesi ve 100 km uzunluğunda ikincil toplayıcı kanalizasyon hatları ile toplanan atıksular Narlıdere’den Çiğli Atıksu Arıtma Tesisine kadar 42 km uzunluğundaki ana kuşaklama kanalı ve 4 adet pompa istasyonu aracılığı ile iletilmektedir.
ATIKSU POMPA İSTASYONLARI
Büyük kanal projesi kapsamında Narlıdere’ den başlayan ve Çiğliye kadar uzanan Ana Kuşaklama Kanalı üzerinde 4 pompa istasyonu bulunmaktadır. Her pompa istasyonu, bir sonraki pompa istasyonuna atıksuları göndermek üzere pompaj yapmaktadır. İzmir körfezini çevreleyen ana kuşaklama kanalı üzerinde sırayla Gümrük, Bayraklı, Karşıyaka ve Çiğli Atıksu Pompa İstasyonları bulunmaktadır.
Gümrük Pompa İstasyonundan Narlıdere ilçesinin bir bölümü ile Balçova ve Konak ilçesinin bir bölümünün atıksuları Bayraklı pompa istasyonuna gönderilmektedir.
Bayraklı pompa istasyonundan ise Gümrük pompa istasyonundan gelen atıksular ile Konak ilçesinin diğer bölümünden gelen atıksular, Bornova, Gaziemir, ve Buca ilçelerinin atıksuları Karşıyaka pompa istasyonuna gönderilmektedir.
Karşıyaka pompa istasyonu ise Bayraklı pompa istasyonundan gelen atıksular ile Karşıyaka Alaybey bölgeleri ve yakınındaki atıksuları Çiğli pompa istasyonuna göndermektedir.
En büyük kapasiteye sahip olan Çiğli pompa istasyonu, Çiğli Atıksu Arıtma tesisi öncesi son istasyon olup, Karşıyaka pompa istasyonu, Karşıyaka ilçesinin önemli bir bölümü ile Çiğli ilçesinden gelen tüm atıksuları Çiğli Arıtma Tesisine göndermektedir.
Bu istasyonların kapasiteleri aşağıda verilmiştir.
Gümrük Pompa İstasyonu
Pompa Sayısı : 4 adet
Pompaj yüksekliği :17 m
Pompaj debisi : 4 x 1,3 m3/s
Kurulu Güç : 2,5/3,5 MVA, 10,5/4,16kV
Bayraklı Pompa İstasyonu
Pompa sayısı : 5 adet
Pompaj yüksekliği : 8 m
Pompaj debisi : 5 x 4,5 m3/s
Kurulu Güç : 3,75/5,25MVA, 10,5/4,16kV
Karşıyaka Pompa İstasyonu
Pompa Sayısı : 8 adet
Pompaj yüksekliği :18 m
Pompaj debisi : 5 x 4m3/s
Kurulu güç : 10/14MVA, 34,5/4,16kV
Çiğli Pompa İstasyonu
Pompa Sayısı : 5 adet
Pompaj yüksekliği : 17 m
Pompaj debisi : 8 x 4m³/s
Kurulu Güç : 10/14MVA, 34,5/4,16kV
Atıksu ile beraber istasyonlara gelen katı atık parçalar, pompa istasyonları girişinde bulunan 12mm aralıklara sahip mekanik temizlemeli ızgaralar tarafından tutularak sudan ayrıştırılmakta ve pompalardan geçişi engellenmektedir.
Ayrıca Gümrük, Bayraklı ve Karşıyaka Atıksu Pompa İstasyonlarında bulunan Koku kontrol üniteleri vasıtasıyla Atıksuyun çevreye yaymış olduğu kötü koku engellenmeye çalışılmaktadır. Koku Kontrol tesisleri havuzlarda biriken Metan ve Hidrojen Sülfür gazlarının fanlar vasıtasıyla emilerek bir tankta Sodyum Hidroksit ile yıkanması ve bu şekilde atmosfere verilmesi prensibine dayanmaktadır.
Gümrük pompa istasyonu
Ana kuşaklama kanalı üzerindeki pompa istasyonlarında atıksu pompaları
Çiğli atıksu pompa tesisi
Çiğli’de bulunan 7m³/sn (605.000m³/gün) kapasiteli Atıksu Arıtma Tesisine iletilip, ileri biyolojik yöntemlerle arıtılan atıksular 2,5 km’lik açık boşaltım kanalı ile orta körfeze verilmektedir. Büyük Kanal Projesi bileşenlerinden Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi 2000 yılında tamamlanarak devreye alınmıştır.
Çiğli atıksu arıtma tesisi
Narlıdere’den Konak’a kadar uzanan 17 km.lik Güneybatı ana toplayıcı kanalizasyon hattının Mart 2002 tarihinde tamamlanması ile İzmir Körfezine atıksu akışı tamamen kesilmiştir.
Ana toplayıcı kanalizasyon hattının inşası
İzmir de kanalizasyon şebekesi olmayan tek ilçesi Güzelbahçe’nin 78km uzunluğundaki kanalizasyon şebekesi 2001 yılında tamamlanmış. Kanalizasyon şebekesi ile toplanan atıksuları Güneybatı Atıksu Arıtma Tesisine taşıyacak olan 13 km uzunluğundaki ana toplayıcı hat Haziran 2002 tarihinde bitirilmiştir.
Ana toplayıcı kanalizasyon hattının inşası
İzmir’in Güzelbahçe İlçesi ve Narlıdere’nin bir bölümünün atıksularını arıtmak amacıyla planlanan 250 lt/sn (21.600m³/gün) kapasiteli Güneybatı Atıksu Arıtma Tesisinin inşa çalışmalarına 2001 yılında başlanıp Ağustos 2002 tarihinde tamamlanarak devreye alınmıştır.
Narlıdere’nin batısında Güneybatı atıksu arıtma tesisi
İzmir Körfezinin bugünkü görünümüne kavuşması için ;
-159 km uzunlukta, 92 adet dere ıslahı,
-Dereler üzerinde 118 adet seki (bent),
-2 atıksu arıtma tesisi,
-174 km uzunluğunda büyük çaplı toplayıcı kanalizasyon boru hattı,
-467 km uzunluğunda kanalizasyon şebekesi,
-100 adet yatay delgi ile köprü ve menfez genişletmesi,
-54 km uzunluğunda şehir içi ızgaralı açık kanal,
-85 km uzunluğunda eski dere yatağının yeniden açılması
İşlerinin tümü 4 yıl içinde gerçekleştirilmiştir.
KÖRFEZ HIZLA İYİLEŞİYOR
İzmir Büyük Kanal Projesi kapsamında yapılan tüm bu çalışmalar neticesinde; körfezin su kalitesinde önemli iyileşmeler gözlenmiştir.
Büyük kanal projesinden sonra yeniden canlanan körfez tabanındaki denizaltı yaşamı
Özellikle iç körfez başta olmak üzere, körfezin değişik bölgelerinde çekilen deniz dibi fotoğrafları da değişik türde canlıların deniz dibinde yayılmaya başladığını ve hayatın yeniden canlandığını, bulanıklığın hızla azaldığını göstermektedir.
Doğal yaşamın tekrar canlandığı körfezde pelikanlar